Düşük ayak: Nedenleri ve tedavi yöntemleri

  • 21 Şubat 2021
  • 0
  • 293 kez okundu

Yürürken yalpalama, ayağı attıra attıra yürüme, yürürken ayağın takılması ve tüm bunlara bağlı olarak sık sık düşme gibi şikayetleri beraberinde getiren düşük ayak sendromu ayak bileğinin tam olarak oynatılamamasından sorumludur. Detaylı bilgi için düşük ayak nedir? Düşük ayak nedenleri nelerdir? Düşük ayak sendromu tedavi yöntemleri nelerdir? ve düşük ayak için risk faktörleri nelerdir? sorularına dair yaptığımız araştırmalardan edindiğimiz bilgiler aşağıdaki gibidir.

Düşük ayak nedir?

Düşük ayak veya düşük ayak sendromu, kas veya sinir hasarına bağlı olarak ayakta dorsifleksiyon ve eversiyon kaybıdır. Yani ayağı bilekten yukarı doğru kaldırma ve dışarı doğru oynatma yetisinin kaybı demektir. Ayak bileğine dorsifleksiyon yaptıran, kası innerve eden sinir peroneal sinirdir. Peroneal sinirde ya da peroneal sinirin innerve ettiği, beslediği kaslarda meydana gelen bir problem düşük ayak sebebidir.

Düşük ayak sendromu ağrılı ve ağrısız olarak ortaya çıkabilir. Ağrı ile birlikte ortaya çıktığında bel fıtığından şüphelenmek gerekir. Ağrısız düşük ayak ise şeker hastalığına bağlı oluşabilir. Bunların yanı sıra ağrısız düşük ayak sendromunu, beyin ve omurilik tümörlerinin habercisi olabilir.

Düşük ayak belirtileri nelerdir?

Yürüme eylemi kalça ya da diz ekleminin aşırı hareketi sonucu gerçekleştirilir. Ayak bileğinin tam olarak oynatılamaması adımlama problemlerine ve topuğun yere değmesi gibi sorunlara neden olur.  Düşük ayak ile ilgili en belirgin semptomlar ise şunlardır;

  • Yürürken yalpalama
  • Ayağı yukarı doğru kaldıramama
  • Yürürken ayak parmaklarının yere yürümesi

Düşük ayak nedenleri nelerdir?

Peroneal sinir

Fibulanın baş veya gövde kırıklarında peroneal sinirin sıkışması ile diz ekleminin hasarlanmasında, diz ve kırık ameliyatlarından sonra cerrahi yaralanmalarda peroneal sinirin direkt hasarına bağlı olarak görülen düşük ayaktır.

Kas ve iskelet sistemi bozuklukları

Musküler Distrofi, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) gibi uzun süreli, yavaş ilerleyen sinirlerde demyelinizasyon ve kaslardaki zayıflıkla seyreden hastalıklar ile seyreden düşük ayaktır. Polio virüsünün sinirlere yerleşmesi sonucu gelişen çocuk felci hastalığında da sıklıkla görülen bir tutulum bölgesidir.

Beyin ve spinal kord hasarı

Bu durumlarda hasar direkt peroneal sinirde değil, santral sinir sisteminin daha üst seviyelerindeki bir problemden kaynaklanır. İnme geçiren hastalarda tek başına düşük ayak genellikle nadir görülür. Haricinde Multiple Skleroz ya da Serebral Palsi gibi hastalarda düşük ayak sendromuna sıklıkla rastlanır. Genetik bir bozukluk olan ve periferik kaslarda ilerleyici sinir ve kas zayıflıklarının görüldüğü Charcot Marie Tooth Hastalığı’nda meydana gelmesi muhtemeldir.

Düşük ayak için risk faktörleri nelerdir?

Düşük ayak için en büyük risk faktörlerinden biri (diyabetes mellitus) şeker hastalığıdır. Şeker hastalığı kontrolsüz olarak seyrettiğinde yani kan şekeri sürekli olarak yüksek olduğunda hem sinirler hem de kılcal damarlarda bozulmalar gerçekleşir. Dolayısıyla sinir ve kaslar travmaya karşı daha hassas bir hale gelir. Bunun yanı sıra peroneal sinirin dizin tam arkasındaki deriye oldukça yüzeysel seyretmesi basit travmalardan rahatlıkla etkilenmesine neden olur. Düşük ayak sendromu için en yaygın risk faktörleri ise şunlardır;

  • Bacak bacak üstüne atma
  • Uzun süreli çömelme
  • Alçı ya da bandaj uygulaması

Düşük ayak tedavi yöntemleri nelerdir?

Düşük ayak tedavisi genellikle sebebe yönelik olarak planlanır. Ani gelişen düşük ayak, acil cerrahi müdahaleler ile tedavi edilebilir. Özellikle bel fıtığına bağlı Cauda Equina Sendromu’nda ilk 48 saat içerisinde uygulanan acil cerrahinin tüm belirtileri geri çevirdiği bildirilir. Şiddetli ağrı ile birlikte ani idrar kaçırma ve ayakta kuvvet kaybı gelişmesi durumunda ilk 48 saatten daha kısa bir sürenin (ilk 24 saat içerisinde) tedavide çok kritik olduğunu söyleyebiliriz.

Acil cerrahi ile geri döndürülemeyen irreversible düşük ayak sendromunun tedavisi ise 4 ana başlık ile ifade edilir.

  • Sinir terapisi
  • Fiziksel terapi
  • Cerrahi tedavi
  • Atel ve splintler

Atel ve splintler, düşük ayağı tedavi etmese de ayak bileğini normal pozisyonda tutarak yürümeyi kolaylaştırır ve diğer eklemlerin bozulmasını engeller. Aynı zamanda parmakların yere sürtmesini de engellediği için düşük ayağa bağlı gelişen ve daha büyük problemlere neden olabilecek düşmeleri de engellemektedir.

Ayağa dorsifleksiyon yaptıran kaslara uygulanan fiziksel terapi, çalışmayan kasları kuvvetlendirir. Geri döndürülemez hasar gelişmiş olgularda bacaktaki diğer kasları kuvvetlendirmek, gelişebilecek diğer diz, kalça ve iskelet sistemi problemlerini engelleyebilir.

Fonksiyonel elektrik stimülasyonu (FES) cihazı ile peroneal sinirin geçtiği hat boyunca yapılan sürekli elektrik stimülasyonları ile sinirin uyarımı sağlanabilir. Hastaların kendi kendilerine kolayca kullanıp, uygulayabileceği bu cihaz daha rahat ve yardımsız yürümeyi sağlayabilir. FES cihazı kalp pili takılı hastalarda, aktif kanser hastalarında, hamilelerde ve kontrol altına alınamayan epilepsi atakları olan hastalarda kullanılamaz.

Tüm bu yöntemlerin yanı sıra tendon transferi denilen, bacağın arka kısmında çalışan posterior tibialis kasının tendonunun yapışık olduğu yerden kesilerek anteriorda çalışmayan kaslara transferi ile çalışmayan kasların çalışması sağlanabilir. Tendon transferi operasyonu ile ilgili ayrıntılı bilgiyi bir Ortopedi Uzmanı’ndan almak en doğrusudur.

Velhasıl

Varken zaman zaman yokmuş gibi gelen ama yokluğu da pek mümkün görünmeyen, hep öyle kalacakmış gibi hissettiren düşük ayak için neyse ki çeşitli tedavi yöntemleri bulunuyor. Erken tedavi yalnızca sağlığa kavuşmak için değil, ayakları yere sağlam basan bir birey olabilmek için de oldukça önemlidir. Naçizane tavsiyem, düşük ayağa neden olan sebebin üzerinde durmanız, bilinçli bir hasta veya hasta yakını olarak olayları takip altında tutmanızdır. Sağlıkla ve sağlıktan yana kalmanız dileği ile… 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

%d blogcu bunu beğendi: